10 Haziran 2012 Pazar

Mezarımdan kalktım da geldim...

EDIT: Blog "zombi kız" adıyla açılmıştı.

Zombi Kız. Yeni bi isim, yeni b blog. Öyle acemi bi blogger filan da diğil hani... Yıllarını o blogdan o bloga kaçarak geçirmiş biri.

Ve yine yaptım işte. Yine işler yoluna girmişken, bi yığın izleyici edinmişken kaçıp yeni bi bloga sığındım. Neden mi? Çünkü çok şey değişti.

Hayatımın erkeği tarafından terk edildim. 11 ay boyunca bunun şokunu atlatamamışken yine âşık oldum. Ve -aa, ne şaşırtıcı- yine terk edildim. Dedim ki kendime, yok kızım, yeniden başlıycaksın ve bu sefer ne okuyucular, ne senin o oğlanlar bilicek yazanın sen olduğunu.

Biraz zor; kazandığınız okuyucuları -ki bloggerlar bilir, sıfırdan başlayıp okunur hâle gelmek gerçekten zordur- , her şeyi bi kenara bırakıp yeniden başlamak... Ama öyle olması gerekti.

Ve kural şu;
bu blogda o erkekler hakkında konuşmak yok. Yapmıycam, onlar hakkında yazmıycam direkt olarak. Çok kararlıyım!

Neden zombi derseniz... Şu sıralar hayatımdaki en değerli şeyi; "hayatım" dediğim şey aslında ikinci kez kaybetmiş olmamın ardından kendimi hissettiğim şey bu işte. Hayır, ölü diğilim; hortlamışım - durum böyle çünkü. Ölü günlerimi, ayrılık acımı arkamda bıraktım. Böylesi daha iyi, inanın.

Saçmalıklarıma katlanıcağınız için şimdiden teşekkürler... Sizi seviyorum.




Hiç yorum yok: