18 Haziran 2012 Pazartesi

Patti Smith - yine, yeniden hayatımı değiştiriyor

Birkaç dakika önce gördüğüm fotoğraf hayatımı kurtardı. Nasıl filan demeyin, geyet de öyle... İşte fotoğraf:


Ortada muhteşem kadın, azizem Patti Smith'le, the Patti Smith Group.

E gördün de ne oldu derseniz, size Lenny Kaye'in (gözlüklü olan) eline bakmanızı söylerim. Elin duruşuna. Lenny'nin kendi duruşuna. Hisse.

Anlatamıyorum sanırım, ama benim gözlerim doluyo baktıkça, Tanrım. Sakince eeen baştan başlasam harika olucak.

Patti Smith'e yalnızca hayran veya âşık diğilim, o benim koruyucu meleğimdir. Hayatımın en harika anlarını Patti'ye borçlu diğilim dersem çarpılabilirim, o derece.

Patti olmasaydı hayatımın erkeğiyle hiçbir zaman olmıycaktım. Bu bile yeterli.

Dün onunlaydım. Bunun beni  ruhen ne kadar zorladığını anlatabiliceğimi sanmıyorum... Biraz toparlamıştım son aylarda ama yine köpek gibi âşık olup geldim. Aramızdaki duvara çarptım da geldim.

Pek de kendimde diğildim anlıycağınız. Sakinleşmek için kahveye vurdum yine işi, biraz iyi geldi en azından.

Ben onunla ilişkimizin hep Patti ve Robert gibi olmasını istemişimdir. "Aşkımız bittiğinde yan yana olucaz" diyip dururdu. Lafta kalan şeylerin listesini burada çıkartıcak diğilim.
Nadir görüşüyoruz artık, ama her görüştüğümüzde Patti Smith dinler; Robert ve Patti hakkında konuşuruz. Bazen hâlâ Robert'ın taklidi yapar... Yapardı. En son yaptığında sevgilisi yoktu.

Patti'nin Robert'la olanları ve hayatını anlattığı Çoluk Çocuk'u şu ana kadar tekrar ve tekrar okudum... Her seferinde kendime yeni dayanaklar, onsuz da yaşayabiliceğime dair işaretler aradım. Onu görünce öyle çarpılıyorum ki bu işaretlerden aldığım güç yerle bir oluyo tabi... O ayrı mesele.

Patti ve Robert
İki gündür içinde bulunduğum "onsuz yaşayamıycaaağm!" krizini de bu fotoğraf hafifletti işte. Robert gittikten sonra Patti'nin nası dayandığını düşündüm. Anlattığı yalnızlığı daha iyi anlıyodum çünkü artık. Peki bu fotoğraf? Patti'nin başkasından güç aldığını görmek, kendimi başka erkeklerde aramamın içimde bıraktığı ihanet hissine iyi geldi biraz. Umut verdi, belki olur dedirtti...

Bi de aklımdan çıkmıyo tabi Rock n' Roll Nigger'da Patti'nin "Lenny!" diye haykırışından sonra Lenny'nin lafa girip bir dörtlük atması... (O yarım dakikalık olay hayatımdaki en mutluluk verici şeylerden biri Easter plağını aldığımdan beri.)

Dün onunla Because the Night'ı dinledik. Hatırlayıp hatırlamadığını sordum bu şarkıyı. Hatırlıyorum dedi. Bizim şarkımızdı. Benim seçtiğim bizim şarkımız. Onun seçtiği Senden Daha Güzeldi. Tanıştığımızda bana dönüp onu çalmış, bikaç dizesini söylemişti. Utancımdan ayakkabılarını izlemiştim... Ben ömrümde sadece ondan utandım zaten. Sadece ondan çekindim. Gözlerine bakmak artık daha da zor. (Arkadan da Elegie çalıyo, yapılır mı bu bana?! Depresyona mı bağlıyım yine?)

Patti hayatımda beni ayakta tutan şeylerden biri. Müziğinde kaybolmaktan mutlu olduğum biri. tuvallere çizdiğim, duvarlarıma astığım, yüzünü görmekten güç aldığım harika bi kadın. Benim için dünyanın en güzel kadınlarından biri.

Fotoğrafa dönersek... Lenny de Patti de 70li yaşlarına yaklaştılar şu zamanlar, ve hâlâ ikisinin sahnede birlikte oluşu muhteşem şeyler yaratıyo. İkisi de çoğu artık aramızda bulunmayan harika bi kuşaktan geriye kalan iki gerçek sanatçı. Bu duygudaşlığı onları izlerken hissedebiliyorum ben.

Yine de ne olursa olsun değişmiyen bi Robert gerçeği var. Ben de hayatımda "o"nun bi gerçek olarak kalıcağını her seferinde derinden hissediyorum. Biz ayrılalı bir yıl oldu, ben hâlâ onu ilk gördüğüm gündeyim.

Patti'nin çok sevdiği bir kocası olduğunun -artık aramızda diğil- farkındayım. Robert'tan sonra biçok adamla bi şeyler yaşadı, biliyorum. Ama ben biliyorum ki Patti şu cümleleri yazmış: "Dünyanın çeşitli sahnelerine o  [Robert] yanımda olmaksızın çıkarken, bazen gözlerimi kapar, onu deri ceketini çıkartıp, benimle birlikte bin bir rakstan oluşan sonsuz bir diyara girerken hayal ederdim." (Çoluk Çocuk)

Hayatımı onun orda olmayışının boşluğuyla geçirmem gerekiyorsa yaparım. Ama ne olucağı asla bilinmez, diğil mi? Yine de o benim "hayatımın sanatçısı"ydı, hep öyle kalıcak. Tek korkum öldüğünde uyuyor olmak.

Tamam şimdi zırlamayı keselim ve fotoğrafa dönüp Rock n' Roll Nigger dinliyelim.

Duruşuna ölürüm...

.Ucube

Hiç yorum yok: